21 Mart 2009 Cumartesi

faydaları

Detoksun vazgeçilmezi: Adaçayı
Detoksun vazgeçilmezi: Adaçayı

Güçlü antioksidan özelliğinin yanı sıra A, B ve C vitaminleri de içeren adaçayının özellikle dolaşım, sindirim sistemi ve hafıza üzerinde olumlu etkileri bulunuyor. Terleme, ağız yarası, boğaz ağrısı veya menopoz belirtilerini azaltıcı etkisi olduğu bilinen adaçayı, detoks (vücudu zararlı maddelerden arındırma) kürlerinin de vazgeçilmez bitkisi. Tüm bedeni güçlendirici etkisi olan adaçayı, canlandırıcı özelliğiyle hastalık sonrası dermansız kalanlara güç katıyor. Rahatlatıcı etkisi de bilinen adaçayı, özellikle yoğun geçen bir günün sonunda enerji katıyor.x

ŞİFASI:
1- Nefes darlığı: Adaçayı, sinirli atla beraber demlenip içilmeye devam edilirse, nefes darlığına faydalıdır.

2- Kan temizleyici: Adaçayı, kekikle beraber demlenip, balla tatlandırılarak içilmeye devam edilirse kanı temizler
3- Öksürük, Bronşit: Adaçayı, kekik, papatya, nane gibi bitkilerle demlenip içilirse öksürüğe faydalıdır.
4- Halsizlik-Bitkinlik: Adaçayı demlenip balla tatlandırılıp içilir.
5- Mide rahatsızlıkları: Adaçayı, mide bulantısı, gaz ve hazım problemlerinde faydalıdır.
6- Kalp güçlendirici: Adaçayı, Alıç, oğul otu gibi bitkilerle demlenip içilmeye devam edilirse faydalıdır.
7- Dişleri beyazlatıcı: Adaçayı, öğütülüp losyonu dişlere sürülürse dişleri beyazlatır.
8- Saçları kuvvetlendirici: Adaçayı losyonu ile saçlar yıkanırsa, saçları besler.
9- Şeker hastalığı: Adaçayı kaynatılıp içilmeye devam edilirse şekeri düşürür.
10- Sinirleri teskin edici: Adaçayı, karabaş otuyla beraber demlenip içilirse sinirleri teskin eder.
11- Ansajin, Ağız ve Boğaz iltihabi: Adaçayı, papatya ile demlenip gargara yapılır ve içilmeye devam edilir.
12- Egzama-Mayasıl: Adaçayı losyon yapılıp günde 1-2 kere pansuman yapılır.

Etki ve Kullanım:

� Midevidir. Sindirimi kolaylaştırır.
� Dispepsi (hazımsızlık) durumunda çok etkili bir gaz söktürücüdür.
� Gece terlemelerini en aza indirger.
� İdrar söktürücüdür.
� Kadınlarda dölyatağı kaslarını uyarır. Aybaşı düzensizliklerini ve aşırı sancıları giderir.
� Östrojen hormonu içerir. Menopoz dönemi sıkıntılarını azaltır.
Bütün bu etkileri için, adaçayının çiçek açmaya haşladığı ilkbahar sonu ile yaz başlarında yaprakları toplanıp 35 C dereceden daha sıcak olmayan, gölge yerlerde kurutulur. Kurumuş yapraklarından 1-2 tatlı kaşığı alınıp üzerine l bardak kaynar su dökülerek, yapraklar 10 dakika süreyle demlendirilir. Bu infüzyondaki yapraklar süzülür ve elde edilen çay, günde üç kez birer bardak içilir.
� Adaçayının içerdiği uçucu yağ, mukoza zarlarını iyileştirdiği için ağız, dişeti ve dildeki şikayetlerle boğaz ve bademcik enfeksiyonlarına karşı iyileştiricidir.
� Bitki, antifungal etkiler taşır. Yani ciltteki mantarlara sürülürse onları yok eder.
Bu etkileri sağlamak için, adaçayının kurumuş yapraklarından 1 tatlı kaşığı alınıp 1 bardak suya konularak kaynatılır. Sonra kabın üstü kapatılıp 15 dakika süreyle bekletilir. Böylece elde edilen dekoksiyonla günde birkaç kez derin gargara yapılır. Ya da bu dekoksiyon, mantarların bulunduğu yerlere dıştan uygulanır.
� Adaçayı yaraların iyileşmesini hızlandırır.
Bunun için, körpe adaçayı yaprakları ezilerek yara lapası hazırlanır. Bu lapa yaraların üzerine kompres yapılarak, yaranın iyileşmesi hızlandırılır.
� Adaçayı dişleri beyazlatır ve sağlamlaştırır.
Bunun için, bir-iki körpe adaçayı yaprağı ya da toz haline getirilmiş kuru adaçayı yaprağı elle dişlerin üzerine bastırılarak sürtülür.

Faydalari :

Mide ve bagirsak gazlarini giderir.
Mide bulantisini keser.
Hazim sisteminin düzenli çalismasini saglar.
Çayi ile gargarasi bademcik iltihabi, bogaz hastaliklari, iltihapli dis etleri, girtlak ve agiz içi iltihaplarina çok iyi gelir.
Ada çayi 3 gün bozulmadan durur,
bakterileri öldürdügünden agiz kokularini giderir.
Bademcik kroniklesmisse ebegömeci gerekir.
Karaciger rahatsizliklarinin yan etkilerini ve gaz siskinliklerini giderir.
Kani temizler,
istahi açar,
solunum organlarindan ve mideden balgami uzaklastirir.
Ishali durdurur.
Gögsü yumusatir.
Astim hastalari için yararlidir.
Adaçayi alimindan iki sat sonra gece terlemelerini azaltir ve bu etki günlerce sürer.
Çay ayrica sinirsel durumlarda: titreme, depresyon, bas dönmesi için de kullanilir.
Yapraklari ezilerek böcek isirilan yere lapasi yapistirilarak ilk yardim amaçli da kullanilir.

Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir,
kalp krizi tehlikesini azaltır
ve
kötürümlüklerde
çok yaralıdır.
Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir.
Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir.
Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir.
Pek çok doktorun, adaçayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda,
omurilik rahatsızlıklarında,
beze hastalıklarında ve
organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar.
Yukarda belirtilen hastalıklarda,
günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir.
Adaçayı, h
asta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder.
Kan temizleyici
etkisi vardır.
Solunum organlarını ve mideyi balgamsı
salgılardan temizler,
iştah açıcıdır.
Mideyi ve bağırsakları rahatlatır,
gazların dışkılanmasını sağlar.

Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır.
Böcek sokmalarında,
sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır.
Adaçayı, dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanır.
Adaçayı dıştan uygulan
dığında (Çalkalama ve Gargara),
bademcik iltihabı,
boğaz hastalıkları,
diş iltihaplanmaları,
yutak ve ağız
boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir.
Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar.
Adaçayı,
sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır.
Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir.
Sinirli ve yorgun olan kişiler ve
dölyatağı
(rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada adaçayı oturma banyoları almalıdırlar.
Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir.
Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır.
Şifalı bitki olarak kullanılmasının yanı sıra, adaçayının çok değerli bir baharat olduğunu ve böylece mutfaklara girdiğini de unutmamak gerekir.

Adaçayı, aynı zamanda şişkinlik, ishal ve bağırsak iltihabı rahatsızlıklarında alınır. Çalkalama/gargara yaparak dişeti kanamaları için kullanılır. Haricen uygulandığında, hasar ve yaraları hafifletir, cilt yangılarını tedavi eder. Asya’da bu ilaç kanlı idrar, kanlı balgam, hemorrhoidler için düşünülmüştü. Ve homeopatik (* romatoloji : homeopatik tıp; özel yöntemlerle hazırlanan doğal ürünlerin çoğu kez az miktarlarda alındığında sağlığı düzelteceği inancına dayanan alternatif tedavi yaklaşımı. Bir madde, yüksek dozlarda bir hastalığın semptomlarını oluşturuyor ise, çok küçük dozlarda o hastalığı tedavi edebilir inancına dayanmaktadır. Madde her ne kadar seyreltilir ise, o kadar etkili olabilir. Uygulayanlar, küçük dozlarda hazırlanan bitkisel madde veya minerallerin savunma sistemini uyararak etkili olduklarını düşünmektedirler.) pratisyen hekimler anne sütünün taşma olaylarını nizama sokmak için adaçayı kullanırlar. Adaçayı, tüm bu problemlere yararlı olmasına rağmen, henüz doğrulanmamıştır.

Aynı zamanda da araştırmacılar adaçayının Tip II, insüline bağımlı olmayan şeker hastalarının( *Endokrinoloji : Tip II DM. İnsülin eksikliği veya insüline doku düzeyinde direnç oluşumu söz konusudur. Tüm DM’li hastaların %90’ı bu gruba girer. Genellikle erişkin yaşlarda görülür. Tedavide oral antidiyabetik ilaçlar ya da insülin kullanılır) tedavisi için adaçayının çok önemli bir yeri olduğunu tahkik ettiler. Yapılan bir çalışmanın göstermiş olduğu pozitif sonuçlar, belgelenmesinin gerekli olduğunu ortaya koydu.

Adaçayı nedir; ne sağlar?

Amerika Birleşik Devletleri’nde, adaçayı yemekleri lezzetlendirmek için bir baharat olarak değerlendirilir. Adaçayı’nın yurt dışındaki tıbbi kullanımı çok uzun bir tarihe dayanır.Adaçayı, cinsel yolla bulaşan hastalıkları(* Cinsel ilişki veya kontaminasyon sonucu virüsler (HPV), protozoalar (trtikomonaslar), bakteriler (treponema pallidum, gonokoklar, klamidya) ve ektoparazitlerle (scabies sarcoptei) ile geçen sifiliz, AIDS, uyuz, şankroid, üretrit, prostat benzeri hastalıkları ifade etmektedir) sağlığa kavuşturur, böcek ısırığı için iyi gelir ve hala Avrupa’da boğaz ağrıları için gargara yapılarak kullanılmaktadır. Antibakteriyel nitelikleri vardır, virüs ve mantar gelişimine engel olur. Gerginliği, burukluğu geçirir; terlemeyi ve diğer salgıları azaltır.

Bu bitkinin ezilmiş hali, kurutulmuş yaprakları, adaçayı çiçekleri yağının çıkarılması, yaprakları ve tohumları da şifa vermesi bakımından çok önemlidir. Akdeniz Bölgesi yerlileri, tüm Avrupa ve Kuzey Amerika’da adaçayı yetiştirilmektedir.




Bilim adamları alzheimer için aranan ilacı mutfakta buldu. Adaçayının alzheimer sendromlarından unutkanlığa karşı etkili olduğu açıklandı.

Şifalı bitkilerle ilgili en eski metinleri inceleyen Britanyalı bilim adamları, adaçayının hafıza üzerinde etkili olduğu sonucuna vardı. Britanya'nın New Castle ve Northumbria Üniversitelerinde yürütülen araştırma için 44 denek seçildi. Deneklerin bir kısmına adaçayı yağı, bir kısmınaysa etkisiz maddeler içeren tabletler verildi. Daha sonra yapılan kelime hatırlama testlerinde adaçayı tableti alanların çok daha başarılı olduğu görüldü.
Araştırma ekibinden Nicola Tildsey, "Bu çalışma, yüzyıllar önce şifalı bitkilerle uğraşanların çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu ve bazı hastalıklar için onların söylediklerinin ciddi biçimde ele alınması gerektiğini ortaya koydu" dedi.
Adaçayının alzheimer üzerindeki etkileriyle ilgili daha geniş kapsamlı bir araştırma başlatan ekibe ilham verenlerin arasında John Gerard'ın 1597 tarihli kitabı da vardı. Gerard, adaçayının hafızayı güçlendirip, kafayı çalıştırdığını söylüyordu.
Araştırma, İngiliz Şifalı Bitkiler Araştırma Merkezi'nin (MPRC) daha önceki bulgularıyla da uyumlu. MPRC'nin araştırmasında, adaçayının, alzheimer nedeniyle azalan bir beyin kimyasalını koruduğu görülmüştü. Ortalama ömrün artmasıyla yaygınlaşan alzheimer, ilaç endüstrisinin en aktif olduğu alanlardan. Adaçayının antioksidan ve iltihapları giderici özellikleri de bilimsel araştırma konusu.

x

Bademcik iltihabını yıllardır çeken bir çok kişi tanıdım. Özellikle de okul çağındaki çocuklar bademcik iltihablanmasından dolayı günlerce yüksek ateşle yatmakta ve okullarından geri kalmaktadırlar. Bu durumlarda adaçayı ile yapılan gargaralar gerçek bir yardımcıdır. Bademcik ve/veya boğaz iltihabının (faranjit) oluşumuna karşı da gerçek bir koruyucu ve önleyicidir. İlk günlerde gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi yapacaktır. Daha sonraki günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacaktır.
Zaten, latince adının ilk kelimesi olan “salvia” korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına gelmektedir. Adaçayının içerdiği salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerde RNA-sentezini etkileyerek çoğalmalarını ve rejenerasyonlarını engellemektedir. Adaçayında bulunan önemli bir eterik yağda, içerdiği cineol’dür. Cineol, öksürüğü engelleyici bir maddedir. Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir.
Tüm bunlara ek olarak, adaçayında bulunan antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. Suda çözünme özelliklerinden dolayı, alkolle tentürleri yapılmadan doğrudan sıcak suda demleyerek kullanma imkânı sağlar. Ağız gargaralarının çoğu bir miktar alkol kullanılarak hazırlanmak durumundadır. Çünkü, bir çok bitkinin içerdiği tabii antibiyotik özelliği taşıyan etkin maddeler suda çözünmediklerinden, su ile hazırlanmaları durumunda etkili olamamaktadırlar. Adaçayının içerdiği tabii antibiyotikler suda çok kolay çözünme özelliği gösterdiklerinden, özellikle çocuklarınız için sadece sıcak suda demlenerek gargara olarak hazırlanmasına imkân vermektedirler.
Burada önemle belirtmek istediğim nokta, memleketimizde yaklaşık otuzun üzerinde bilinen adaçayı çeşidi vardır. Bunların önemli bir kısmı yabanidir. Adaçayını piyasadan alırken yabani olmayanını almaya özen gösteriniz. Bundan emin değilseniz, bazı büyük marketlerde satılan paketlenmiş değişik firmalara ait adaçayını bulabilirsiniz. Bazı yabani adaçayı türlerinin gargarası istenildiği düzeyde etkili olamamaktadır.

Biliyor muydunuz?
Adaçayı tarihte zirai ilaç olarak kullanılmıştır. Antikçağda ve sonraki yüzyıllarda sebze ve tahıl ekilen alanlara adaçayının yaprak ve sapları serpilirdi. Adaçayına parazitler, böcekler yaklaşamaz. O bir parazit kovucudur (uzaklaştırıcıdır). Tarlalarda ekili mahsullerin aralarına serpilen adaçayının saplı yaprakları zirai ilaç olarak kullanılmıştır.
Bademcik iltihabı (tonsilit)
Tonsil adı verilen bademciklerin, bakteriler ve daha seyrek olarak da virüsler tarafından oluşturulmuş iltihabına tonsillit denir. Belirti olarak yutma sırasında duyulan ve kulak ağrısı ile karışan şiddetli ağrı vardır. Bu ağrı küçük çocuklarda yemek yemeyi red etme olarak kendini belli eder. Ağrının yanı sıra yüksek ateş, halsizlik , baş ağrısı ve kusma sık görülen belirtilerdir.
Bademcik iltihabı (tonsilit) olanların sabah kalktıklarında ağız kokuları oldukça ağırdır. Dişlerini fırçaladıktan sonra biraz hafifler, kahvaltı yaptıktan sonra da bu koku tamamen kaybolur. Çünkü, gece boyu oluşan iltihab sabah kahvaltısı yapılırken, besinler ile süreklenerek taşınır. Gün boyu herhangi bir ağız kokusu da çekmezler.
Ancak, gece uykuya geçildiği zaman iltihab oluşumu tekrar başlar. Normalde adaçayı gargarasını hazırlayıp lavabonuzdan eksik etmememiz gerekir. Hergün, ağız temizliği yapıldıktan sonra bir defa gargarasını yapmak ağızdaki bakterilere ve de ağız kokusuna karşı güçlü bir engelleyicidir. Hazırlanan adaçayı gargarası üç gün bozulmadan lavabonuzun rafında durabilir.
Bazı durumlarda bademcik ve/veya boğaz iltihabı kronikleşmiş olabilir. Kronik bademcik veya kronik boğaz enfeksiyonları durumunda, adaçayı pek yeterli olamamaktadır. Kronik bademcik veya kronik faranjit durumlarında ebegümeci bitkisini okuyunuz.
Dikkat:
Faranjit ve bademcik problemi olanların sigara ve asitli içeceklerden (kola, soda, maden suyu gibi) özellikle uzak durmaları gerekir. Kürleri uygularken bu tür içeceklerden mutlaka uzak durmalarına özen göstermeleri gerekir. Bütün bunların paralelinde diş ve ağız temizliğine özen göstermek gerekir. Yemeklerden sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız. Uygulamalarda belirtilen gargaraları mutlaka dişlerinizi fırçaladıktan sonra yapınız. Bu noktada, okul çağında çocukları olan anne ve babaların dikkatli olmaları gereken bir konuyu açıklamak istiyorum. Çocukluk döneminde boğaz iltihabı (faranjit) sıklıkla karşılaşılan ve çoğunlukla ebeveynler tarafından pek fazla önemsenmeyen bir rahatsızlıktır. Size basit bir durum gibi görünen boğaz iltihabının ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözardı etmeyiniz. Mutlaka hekiminize danışınız.
Akut romatizmal ateş (ARA), halk arasında “beta mikrobu” denilen A grubu beta hemolitik streptokok bakterisinin neden olduğu farenjitten veya sebebi yine aynı mikrop olan kızıldan bir kaç hafta sonra ortaya çıkan iltihabi bir hastalıktır. En sık, okul çağındaki çocuklarda görülmektedir. Streptokok enfeksiyonundan sonra yüz kişiden yaklaşık dördünde akut romatizmal ateş (ARA) gelişir. Her farenjitten sonra ARA gelişecek diye bir kural yoktur. Ancak, ARA’nın özellikle kalpde ciddi hasarlar bırakabilme riski nedeniyle, basit gibi görünen boğaz ağrılarında dikkatli olmak gerekir. Diğer organ etkilenmelerinden farklı olarak, kalp iltihabı, kalıcı hasarlara yol açabilmektedir. Kalbin endokard denilen dokusu, kalbin iç yüzünü ve kalp kapakçıklarını örter. Kalp kapakçıklarındaki lezyonlar iyileşirken, kapakçıklarda kalınlaşma, yapışma ve büzüşmeler meydana gelir. Sonuç, kapakçık darlığı ve/veya yetmezliğidir. Romatizmal ateş, kalp kapakçığı hastalıklarının birinci sıradaki nedenidir. Hastalıktan yaklaşık on-onbeş yıl sonra romatizmal kalp hastalığı ortaya çıkabilir. Bu nedenle okul çağındaki çocuklarınızın boğaz ağrılarını veya boğaza bağlı şikâyetlerini ihmal etmeyiniz ve bir hekimin görmesini sağlayınız.
Hamileliğin ilk üç ayı çok önemlidir. Hekiminize danışmadan ilaç ve tanımadığınız bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmayınız. Memleketimizde bitkisel ilaçların yan tesirinin olmadığı genel olarak yaygın bir görüştür. Bu görüş doğru değildir. Bilmediğiniz ve tanımadığınız bitkileri kullanmadan önce mutlaka bu konunun uzmanı olan kişi veya kuruluşlardan bilgi alınız. Türkiye’de bir çok bitkinin yörelere göre farklı farklı isimleri olduğundan çoğu zaman istenilen doğru bitkiyi elde etmek veya bitkinin o bitki olduğundan emin olmak zorlaşmaktadır.
Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bir çaydır. Ancak, hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında adaçayını temkinli kullanmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, dört tane düşük yapma riskini artıran madde içermektedir. Bu maddelerin adları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Hamile bayanların hekimlerine danışmadan, kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.
Tablo: Adaçayında, hamile bayanlarda düşük yapma riskini artıran aktif maddeler
Kimyasal maddenin adı
Bulunduğu kısım
Miktar ppm [mg/kg]
alpha-thujone
yapraklarında
200 - 10 172
beta-thujone
yapraklarında
200 - 9 968
oleanolic asit
yapraklarında
140 – 786
thujone
yapraklarında
1 453 -12 636
Aynı şekilde kekik’te bulunan beta-bisabolene ve biberiye’de de bulunan oleanolic asit düşük yapma riskini artıran aktif maddelerdir.
Kür 1: Bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyucu:
Yaklaşık bir su bardağı suda bir poşet adaçayı veya bir tatalı kaşığı taze adaçayı on dakika demlenir. Günde 2-3 defa gargarası yapılır. Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca hergün bir çay bardağı adaçayı içilir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitkiyi daha fazla suyunun içinde bekletmeyiniz mutlaka süzüp ayırınız.
Not: Aktarlardan satın alacağınız adaçayı hem çok daha ucuz hem de amacınıza daha uygundur.
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar var ise mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur.
Ballıbabagillerden olan Adaçayı, Dişotu ve Meryemiye diye de tanınır. Akdeniz kıyılarının kır bitkisidir. Ülkemizde kışın sert geçmediği yörelerde, bahçelerde de tohumlardan üretilir. Hafif kireçli, kolay su geçiren, kuru toprakları sever. Tohumları Nisan ve Eylülde ekilir. Şifası kenarları tırtıllı, buruşuk görülen, açık yeşil yapraklarındadır. Taen , uçucu yağ, acı madde ve B vitamini içermektedir. İki çeşit adaçayı vardır.
1)Bahçe Adaçayı (Salvia officinalis):Gerçek Adaçayıdır, şifalılık bakımından daha etkilidir. 30-70 cm boyunda menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak ıtırlı bir koku yayar. Bahçe Adaçayı güneşli yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için kış boyunca çam dalları ile örtülmelidir.
2)Çayır Adaçayı (Salvia pratensis):Çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir.Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan koyu mavi menekşe renkli çiçeklerinin pırıltısı uzaktan seçilebilir. Yapraklar, çiçeklenme başlamadan Mayıs ve Haziran’da toplanmalıdır. Bitki kuru ve güneşli günlerde, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğle güneşinde toplanır ve gölge yerde kurutulur, yıl boyu kullanılır.
*Adaçayı, tüm bedeni güçlendirir , kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde oldukça faydalıdır. Adaçayı sirkesiyle de, yatalak hastalara uzunca bir süre masaj yapılırsa rahatlatıcı ve canlandırıcı etkisinden faydalanılır.
*Gece terlemelerinde lavanta ile kullanılır. (günde iki fincan) Mikroplu hastalıkların neden olduğu gece terlemelerini keser.
*Kramp, omurilik rahatsızlıkları, beze hastalıkları ve organ titrekliklerinde başarı ile kullanılır. (günde iki fincan çay)
*Kan temizleyici etkisi vardır. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır , vücuttaki toksinleri atar, safrayı söker. Mide ve bağırsak gazlarını, bulantıyı giderir. Mide sularının düzenli çalışmasını sağlar. Hazmı kolaylaştırır , iştah açıcıdır, ülsere ve ishale iyi gelir.İdrarı artırır. (günde en fazla 3 kahve fincanı ) Kansızlığın iyileşme döneminde içilir.
*Böbrek ve mesane taşlarını daha rahat düşürmek için 80 gr olan yarım avuç Adaçayı 1litre suda haşlanır. Şeker ve küçük bir parça limonla çay gibi içilir. *Adaçayı Papatya ile içilirse daha etkili olur. (bir-iki bardak ,bal ilave edilir) *Grip ve soğuk algınlığında ve bunlardan ileri gelen adale ağrılarında kullanılır .Antiseptiktir , ateşi düşürür ve vücudu dinlendirir. Bademcik iltihabı , boğaz hastalıklarında adaçayı özellikle önerilir. -Bir bardak sütün içine bir tatlı kaşığı adaçayı ufalanıp ilave edilir , beş dakika kaynatılıp demlenir.Bir tatlı kaşığı bal ilavesi ile sıcak içilir, gece içilirse rahat uyumayı sağlar,Terletir, ateşi düşürür, boğmacada en iyi formüldür.
Bademcik iltihapları için çiçeklerinden elde edilen mayi ile gargara daha etkili olur.
15gr Adaçayı 1lt suda kaynatılarak sıcak olarak bol bol içilir.
Adaçayı kaynatılarak içine biraz sirke ve bal eklenip gargara yapılır. Bu formül dişeti kanamalarında da daha etkilidir.
Çay olarak demlenip bal ve sirke ilave edilerek içilir.
Diş iltihaplanmalarında kanayan ve sallanan dişlerde ve diş eti çekilmesinde iyi gelir.Gargara yapılır veya çaya pamuk batırılarak hasta bölgeye tampon uygulanır.
Toz haline getirilen Adaçayı yaprakları, diş temizliğinde kullanılır. Dişleri sağlamlaştırır, beyazlatır.
Sinir yorgunluğu ve döl yatağı hastalıklarında da arasıra Adaçayı oturma banyoları alınmalıdır. Depresyon ve el titremeleri için faydalıdır. Astım sıkıntılarını giderir. Adet düzensizliklerini ve sancılarını iyileştirir, rahim iltihaplarını giderir.
Şeker hastalığında, çay şekersiz içilir.
Yaralar, iltihaplı yaralar ve çıbanlar (apseler) kaynatılmış Adaçayının suyu ile pansuman edilebilir.Yapraklarından elde edilen Adaçayı tozu da kullanılabilir.
Böcek sokmalarında, sokulan yere ufalanmış Adaçayı yaprağı uygulanır. Yaprakları ezilip merhem haline getirilerek sivrisinek, arı vs. sokmalarında sürülürse acıyı dindirir, kaşıntıyı önler. Ayrıca emziren annelerin çok fazla sütü aktığı taktirde bu merhem meme ucuna sürülürse, sütün aşırı akmasını önler.
Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarında Adaçayı içmeleri faydalıdır.
Adaçayı, Ihlamur ile beraber öksürük kesici, Nane ve Kekik ile kaynatılmış suyu mideyi düzenlemek için verilir.
Adaçayı, koku değiştirici olarak, su ile kaynatılır ve çıkan buharın kokuyu alması sağlanır.
Yemeklere, ızgaralara etlere, çorbalara ekilir.
Saçların bakımında , saçların fazla yağını alıp deriyi temizler , ölü hücreleri yok eder. Saç derisini canlandırır , saç dökülmesini önler , derinlemesine temizlik sağlar. Adaçayının yağı papatya ile birlikte kullanılırsa daha faydalı olur.
Saçlar için besleyici ve etkili bir toniktir; 8 bardak kaynatılmış suya bir avuç Adaçayı konur , üstü kapalı beş dakika kaynatılır , 30 dakika demlenir , süzülür.Her banyodan sonra, saç dipleri bu tonik ile ovulur , durulanmaz , soğuk kullanılması daha etkilidir. Aynı zamanda papatya ve adaçayı içmeye devam edilir.
Adaçayı ezilerek elde edilen mayi ile masaj yapılan saçlar siyahlaşır ve gürleşir. UYARI: Lüzumundan fazla kullanılırsa,(günde 3 kahve fincanından fazla) vücuda zarar verir, zehirlenmelere sebep olur. Damakta şişmeler meydana gelir. Doktora başvurulmalıdır. Çocuklara az miktarda verilebilir.
KULLANIM BİÇİMLERİ Çay hazırlamak: Bir çay kaşığı bitki, çeyrek litre suda haşlanır ve demlenmesi için kısaca beklenir. Adaçayı sirkesi: Geniş ağızlı bir şişe, boğazına kadar Yabani Adaçayı ile doldurulur. Çiçeklerinin üstüne çıkacak kadar Doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir yerde bekletilir. Oturma banyosu: İki avuç dolusu yaprak soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve banyo suyuna eklenirHafızayı güçlendirmek için Ada Çayı - Ada Çayının yararları nelerdir
Hafızaya Ada Çayı Bilim adamları alzheimer için aranan ilacı mutfakta buldu. Adaçayının alzheimer sendromlarından unutkanlığa karşı etkili olduğu açıklandı. Şifalı bitkilerle ilgili en eski metinleri inceleyen Britanyalı bilim adamları, adaçayının hafıza üzerinde etkili olduğu sonucuna vardı. Britanya'nın New Castle ve Northumbria Üniversitelerinde yürütülen araştırma için 44 denek seçildi. Deneklerin bir kısmına adaçayı yağı, bir kısmınaysa etkisiz maddeler içeren tabletler verildi. Daha sonra yapılan kelime hatırlama testlerinde adaçayı tableti alanların çok daha başarılı olduğu görüldü. Araştırma ekibinden Nicola Tildsey, "Bu çalışma, yüzyıllar önce şifalı bitkilerle uğraşanların çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu ve bazı hastalıklar için onların söylediklerinin ciddi biçimde ele alınması gerektiğini ortaya koydu" dedi. Adaçayının alzheimer üzerindeki etkileriyle ilgili daha geniş kapsamlı bir araştırma başlatan ekibe ilham verenlerin arasında John Gerard'ın 1597 tarihli kitabı da vardı. Gerard, adaçayının hafızayı güçlendirip, kafayı çalıştırdığını söylüyordu. Araştırma, İngiliz Şifalı Bitkiler Araştırma Merkezi'nin (MPRC) daha önceki bulgularıyla da uyumlu. MPRC'nin araştırmasında, adaçayının, alzheimer nedeniyle azalan bir beyin kimyasalını koruduğu görülmüştü. Ortalama ömrün artmasıyla yaygınlaşan alzheimer, ilaç endüstrisinin en aktif olduğu alanlardan. Adaçayının antioksidan ve iltihapları giderici özellikleri de bilimsel araştırma konusu. Faydası Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır. Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, ada çayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıkları nda, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir. -Ada çayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder. -Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır. -Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar. -Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır. -Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır. Ada çayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları , yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmaları nda veya ülserlerinde özellikle önerilir. Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar. Ada çayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. Sinirli ve yorgun olan kişiler ve dölyatağı (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada ada çayı oturma banyoları almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır.

Tıbbî Etkiler: Acı tadı sebebiyle iştah açar, hazmı kolaylaştırır ve barsak gazlarını giderir. Hazımsızlık için 1 It. suya 3 tutam adaçayı 1 tutam nane ve 1 tutam papatya konarak kaynatılır. Pekmez ile tadlandırılarak gün içinde içilir. Tanen maddesinden dolayı hafif kabız ve kuvvet vericidir. Sadece yapraklarından yapılan çay, idrar ve adet kanamalarını söktürür, ayrıca anne karnında hayatını kaybetmiş ceninlerin düşmesini kolaylaştırır. Uçucu yağının içerdiği maddeler ferahlatıcı, rahatlatıcı, teskin edici ve antiseptik yani mikrop öldürücüdür. Bu nedenle ağız ve boğaz iltihaplarında, anjinlerde gargara olarak kullanılmaktadır. (Adaçayı bu alanda büyük önemi haizdir.) Gargara olarak kullanmak için bir çay kaşığı kuru yaprak bir bardak kaynamış suya atılıp yarı yarıya su ve sirke birlikte kullanılabilir. Gargara ılık olarak yapılmalı ve 2 saatte 1 uygulanmalıdır. Yine bu hususiyeti sebebiyle harici olarak derideki yaralarda adaçayı ile pansuman yapılabilir. Yapraklarından su buharı distilasyonu ile elde edilen saf uçucu yağ yüksek dozlarda öldürücü bir zehirdir. Adaçayı sıkılarak elde edilen öz balla karıştırılıp içilirse damar büzücü etkisi sebebiyle kanamaları durdurulabilir. Bu amaç için uygulanan doz genelde 3 çay kaşığıdır. Şeker hastaları için hafif kan şekerini düşürücü etkisi mevcuttur. Yazın adaçayı ilave edilerek hazırlanmış banyolar vücudu rahatlatır ve zindelik verir.

Tıbbi değeri: Binlerce yıldan bu yana halk hekimliğinde gözde bir ilaç olarak kullanılagelen adaçayı, kimya sanayiinin ve laboratuar ortamlarının doğmasından sonra, milyonlarca çeşit bitki gibi analizlere tabi tutularak bileşimindeki aktif maddeleri tespit edilmiştir. Bu aktif maddeler, ilaç, kozmetik, gıda gibi çeşitli sanayi dallarında kullanılmaktadır. Pek çok ilacın terkibinde adaçayı ekstreleri bulunur. Ancak, halk hekimliğinde adaçayı yaprakları çay olarak, damıtık aromatik suyu ve uçucu yağı da daha etken bitki özleri olarak kullanılır. Bileşimindeki uçucu yağı çok iyi bir antiseptiktir. Mikrop öldürür. Bitkinin etken maddeleri : Salvion, Pinen, Borneol, Tanen ve Cineol Kullanıldığı sağlık ve güzellik sorunları: Tüm ruh ve sinir hastalıklarının tedavisinde sakinleştirici, spazm çözücü, hormonal bozuklukları düzene sokucu, beyin kılcal damarlarını açıcı özellikleri saptanmıştır. Bu sorunların tedavisinde adaçayından elde edilmiş bitki özleri (aromatik suyu veya uçucu yağı) bir uzman tavsiyesine göre kullanılırsa daha etkili olur. Saf bitki özleri temin edilemez ise, adaçayı yapraklarının emaye kapta çay gibi (kaynatmadan) demlenerek yine çay gibi ancak iki ay süre ile günde 4-5 su bardağı içilmesi gerekir. Bu bitki özleri ile birlikte bir arı ürünü olan çiçek tozları "Polen" de kullanılırsa etkisi artmaktadır. Poleni daha geniş şekilde öğrenmek için, Herbalist Atabay Güveloğlu'nun hazırladığı polenmucizesi isimli web sitesini inceleyebilirsiniz. Sindirim sistemi hastalıklarında, karaciğer yağlanmalarında, beyin ve kalp damarları tıkanıklıkları, damar sertliklerinde ve daralmalarında, felçlerde, epilepside, parkinsonda, hipertansiyonda, kadınlardaki hormonal bozukluklar ve kısırlıklarda, kadınlardaki cinsel isteksizliklerde, sivilce, sedef, vitiligo gibi cilt rahatsızlıklarında, bağışıklık sistemi hastalıklarında ve hipertiroid sorununda düzenli kullanıldığında olumlu etkisi görülmektedir. Kıymetli güzellik kremlerinin ve değerli parfümlerin terkibinde adaçayı özü de vardır. Cildi yeniler, derideki mikro dolaşımı hızlandırarak cilt hücrelerinin kanla dolup yenilenmesini ve canlanmasını sağlar. İlaç olan her madde gibi, ancak konunun uzmanlarınca verilen tariflere göre kullanıldığında şifa verir.


BEMBEYAZ dişler için pahalı macunlara hiç gerek yok. Çünkü bitkiler dünyası dişlere bile şifa dağıtıyor. Bunun için bir aktara uğrayıp, adaçayı almanız yeterli. Bembeyaz dişlere sahip olmak istiyorsanız adaçayı yapraklarını ufalayın. Fırçayı suya, daha sonra da bu adaçayı yapraklarına batırıp dişlerini ovun. Bu uygulamayı gece yatmadan önce yapabilirsiniz. Düzenli olarak bu işlemi yaparsanız, kısa sürede beyaz dişlere kavuşabilirsiniz.

Adaçayı: Zihin yorgunluğu için en iyi çare

Adaçayı: Taze adaçayı yaprakları, ısırıklar ve sıyrıklar üzerine doğrudan uygulanabilir. Adaçayını kaynatarak değil, kaynar suya daldırarak çay yapın. Adaçayı, aşırı terlemesi olanlara iyi gelir. Menopoza geçiş döneminde estrojen gibi etki ederek menopoz belirtilerini (ateş basması, terleme gibi) hafifletir. Doğum kontrolü uygulayan ve emziren kadınların adaçayı kullanması sakıncalıdır: Gebe kalmayı kolaylaştırır, anne sütünü azaltır. Gebe kalma problemi olan kadınların adaçayını tercih etmeleri gerekir. Adet dönemi öncesi ağrıları olanlar için de adaçayı önerilir.


Bilim adamları Alzheimer için aranan ilacı mutfakta buldu.


Adaçayının alzheimer sendromlarından unutkanlığa karşı etkili olduğu açıklandı.

Şifalı bitkilerle ilgili en eski metinleri inceleyen Britanyalı bilim adamları, adaçayının hafıza üzerinde etkili olduğu sonucuna vardı. Britanya'nın New Castle ve Northumbria Üniversitelerinde yürütülen araştırma için 44 denek seçildi. Deneklerin bir kısmına adaçayı yağı, bir kısmınaysa etkisiz maddeler içeren tabletler verildi. Daha sonra yapılan kelime hatırlama testlerinde adaçayı tableti alanların çok daha başarılı olduğu görüldü.

Araştırma ekibinden Nicola Tildsey, "Bu çalışma, yüzyıllar önce şifalı bitkilerle uğraşanların çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu ve bazı hastalıklar için onların söylediklerinin ciddi biçimde ele alınması gerektiğini ortaya koydu" dedi. Adaçayının alzheimer üzerindeki etkileriyle ilgili daha geniş kapsamlı bir araştırma başlatan ekibe ilham verenlerin arasında John Gerard'ın 1597 tarihli kitabı da vardı.

Gerard, adaçayının hafızayı güçlendirip, kafayı çalıştırdığını söylüyordu. Araştırma, İngiliz Şifalı Bitkiler Araştırma Merkezi'nin (MPRC) daha önceki bulgularıyla da uyumlu. MPRC'nin araştırmasında, adaçayının, alzheimer nedeniyle azalan bir beyin kimyasalını koruduğu görülmüştü. Ortalama ömrün artmasıyla yaygınlaşan alzheimer, ilaç endüstrisinin en aktif olduğu alanlardan.

Adaçayının antioksidan ve iltihapları giderici özellikleri de bilimsel araştırma konusu.

Faydası
Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır.

Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, ada çayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir.

Ada çayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder.
Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır.
Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar.
Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır.
Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır.
Ada çayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir.

Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi.

Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar.

Ada çayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. Sinirli ve yorgun olan kişiler ve dölyatağı (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada ada çayı oturma banyoları almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır.

Faydası : Adaçayı, tüm bedeni güçlendirir , kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde oldukça faydalıdır. Adaçayı sirkesiyle de, yatalak hastalar uzunca bir süre masaj yapılırsa rahatlatıcı ve canlandırıcı etkisinden faydalanılır.
Gece terlemelerinde lavanta ile kullanılır (Günde iki fincan). Mikroplu hastalıkların neden olduğu gece
terlemelerini keser. Kramp, omurilik rahatsızlıkları, beze hastalıkları ve organ titrekliklerinde başarı ile kullanılır. (Günde iki fincan çay) Kan temizleyici etkisi vardır. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır, vücuttaki toksinleri atar, safrayı söker. Mide ve bağırsak gazlarını, bulantıyı giderir . Mide sularının düzenli çalışmasını sağlar. Hazmı kolaylaştırır , iştah açıcıdır, ülsere ve ishale iyi gelir, idrarı artırır. (Günde en fazla 3 kahve fincanı )Kansızlığın iyileşme döneminde içilir. Böbrek ve mesane taşlarını daha rahat düşürmek için 80 gr olan yarım avuç adaçayı 1litre suda haşlanır. Şeker ve küçük bir parça limonla çay gibi içilir. Adaçayı papatya ile içilirse daha etkili olur (Bir-iki bardak ,bal ilave edilir). Grip ve soğuk algınlığında ve bunlardan ileri gelen adale ağrılarında kullanılır .Antiseptiktir , ateşi düşürür ve vücudu dinlendirir. Bademcik iltihabı , boğaz hastalıklarında adaçayı özellikle önerilir. -Bir bardak sütün içine bir tatlı kaşığı adaçayı ufalanıp ilave edilir , beş dakika kaynatılıp demlenir.Bir tatlı kaşığı bal ilavesi ile sıcak içilir , gece içilirse rahat uyumayı sağlar,Terletir, ateşi düşürür, boğmacada en iyi formüldür.
Bademcik iltihapları için çiçeklerinden elde edilen mayi ile gargara daha etkili olur. 15gr adaçayı 1lt suda kaynatılarak sıcak olarak bol bol içilir. Adaçayı kaynatılarak içine biraz sirke ve bal eklenip gargara yapılır. Bu formül dişeti kanamalarında da daha etkilidir. Çay olarak demlenip bal ve sirke ilave edilerek içilir
Diş iltihaplanmalarında kanayan ve sallanan dişlerde ve diş eti çekilmesinde iyi gelir.Gargara yapılır
veya çaya pamuk batırılarak hasta bölgeye tampon uygulanır. Toz haline getirilen adaçayı yaprakları, diş temizliğinde kullanılır. Dişleri sağlamlaştırır, beyazlatır. Sinir yorgunluğu ve döl yatağı hastalıklarında da arasıra adaçayı oturma banyoları alınmalıdır. Depresyon ve el titremeleri için faydalıdır. Astım sıkıntılarını giderir. Adet düzensizliklerini ve sancılarını iyileştirir, rahim iltihaplarını giderir.

Şeker hastalığında, çay şekersiz içilir.Yaralar, iltihaplı yaralar ve çıbanlar (apseler) kaynatılmış adaçayının suyu ile pansuman edilebilir.Yapraklarından elde edilen Adaçayı tozu da kullanılabilir. Böcek sokmalarında, sokulan yere ufalanmış Adaçayı yaprağı uygulanır. Yaprakları ezilip merhem haline getirilerek sivrisinek, arı vs. sokmalarında sürülürse acıyı dindirir, kaşıntıyı önler. Ayrıca emziren annelerin çok fazla sütü aktığı taktirde bu merhem meme ucuna sürülürse, sütün aşırı akmasını önler. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarında Adaçayı içmeleri faydalıdır. Adaçayı, Ihlamur ile beraber öksürük kesici, Nane ve Kekik ile kaynatılmış suyu mideyi düzenlemek için verilir. Adaçayı, koku değiştirici olarak, su ile kaynatılır ve çıkan buharın kokuyu alması sağlanır. Yemeklere, ızgaralara etlere, çorbalara ekilir. Saçların bakımında , saçların fazla yağını alıp deriyi temizler , ölü hücreleri yok eder. Saç derisini canlandırır , saç dökülmesini önler , derinlemesine temizlik sağlar. Adaçayının yağı papatya ile birlikte kullanılırsa daha faydalı olur.

Saçlar için besleyici ve etkili bir toniktir; 8 bardak kaynatılmış suya bir avuç Adaçayı konur,üstü kapalı beş dakika kaynatılır , 30 dakika demlenir , süzülür.Her banyodan sonra, saç dipleri bu tonik ile ovalanır durulanmaz , soğuk kullanılması daha etkilidir. Aynı zamanda papatya ve adaçayı içmeye devam edilir.
Adaçayı ezilerek elde edilen mayi ile masaj yapılan saçlar siyahlaşır ve gürleşir.





Geçmişten günümüze birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve bu yüzden “her derde deva bir bitki” olarak ünlenen adaçayı için herbalist Dr. E. Tyler: “Gün geçtikçe, insanlık tarafından bilinen her hastalık, adaçayı tarafından tedavi edilen hastalıkların listesine eklenecektir” demektedir. Gerçekten de bir fincan sıcak su içine bir veya iki kaşık kurutulmuş adaçayı yaprağı ilave ederek elde edilen hafif keskin ve hoş aromalı çay, midenizi sakinleştirecek veya muhtemelen diyabetinizi düzenleyecektir. Almanya’da yapılan bir araştırmada, aç karına içilen adaçayının şeker hastalarında kan şekerini düşürdüğü bulunmuştur. Adaçayını 10 dakika demleyin ve daha sonra süzün. Günde üç fincan adaçayı sağlığınız için yeterli olacaktır. Bu çayı gargara amacıyla da kulla-nabilirsiniz.

Son yapılan çalışmalarda adaçayı bitkisinin Alzheimer hastalığının tedavisine katkı sağlayabileceği yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Modern herba-list ve hekimler, adaçayının gaz giderici, kas gevşetici, terleme engelleyici, antiseptik, antiviral, su tutucu özelliklerini tespit etmişlerdir. Boğaz ağrısı, larenjit ve bademcik iltihabı, dişeti kanaması, diş yaraları, genel iltihap, baş dönmesi, depresyon, mide bulantısı gibi rahatsızlıklara karşı da kullanılabileceğini belirtmektedirler. Ayrıca bu bitkinin böcek ısırıklarına karşı da kullanabileceği belirtilmiştir.

Tedavi amacıyla kullanılan diğer bitkilerden farklı olarak adaçayında bulunan aromatik yağ, terlemeyi azaltır ve ona dezenfektan bir özellik kazandırır. Bitkinin uçucu yağları buhar makinesinde buharlaştırılırsa, hasta odalarının bu buhar ile dezenfekte edilebileceği bildirilmektedir. Laboratuvar çalışmalarında, adaçayı yağının Escherichia coli ve Salmonella türleri de dahil gram-negatif ve gram-pozitif bakterilere karşı kullanılabileceği, ayrıca Candida albicans gibi ipliksi mantarlar ve mayalara karşı etkili olduğu da tespit edilmiştir.

Adaçayı kökenli terleme önleyici bir ilaç Almanya’da piyasaya sürülmüş ve Amerikan Gıda ve Ilaç Idaresi tarafından aşırı terlemeye karşı kullanılmak üzere adaçayına onay verilmiştir. Adaçayı su tutma özelliği nedeniyle, geleneksel olarak tüberküloz hastalarının gece terlemelerine karşı da kullanılmaktadır.

Adaçayında bulunan güçlü antioksidanlar nedeniyle gösterdiği koruyucu özelliği sizi piknikte gıda zehirlenmesine karşı koruyabilir. Örneğin hambur-ger eti, hazır balık, makarna ve patates salatası gibi yiyeceklerle bolca alınabilir. Bu özelliği nedeniyledir ki Eski Yunan ve Romalılarca adaçayı eti korumak için kullanılmış ve Romalı bir tabiat bilimci olan Pliny, yılan ısırmaları ve bağırsak kurtlarına karşı adaçayını tavsiye etmiştir.

10. yüzyılda Arap hekimlerce ömrü uzattığına inanılan adaçayı, Haçlı seferlerinden sonra boy göstermeğe başladığı Avrupa’da mesane enfeksiyonları ve böbrek taşlarının tedavisi için tavsiye edilmiştir. 16. yüzyılda Hollandalıların Çin’e götürdüğü bu bitki, orada da unutkanlık, depresyon, sindirim rahatsızlıkları, akıl hastalıkları, adet şikayetleri ve emziren annelerin meme ucu iltihaplarının tedavisinde tavsiye edilmiştir. 16. yüzyılda yaşayan Ingiliz herbalist J. Gerard, hisleri ve zekayı güçlendirip sinirleri kuvvetlendirdiğini, felçli ve titremeli hastaların tedavisinde fayda sağladığını söylemiştir. Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya da taşınan bitki orada da bitkisel tedavi yöntemlerini uygulayanlar tarafından unutkanlık, sara, kızamık, deniz tutması ve barsak kurtlarına karşı yaygın biçimde kullanılmıştır. Amerika’nın 19. yüzyıl hekimleri adaçayını öncelikle ateşin tedavisinde kullanmışlardır. Bunlar ayrıca adaçayının lapa şeklinde kullanıldığında eklem iltihaplanmalarına karşı iyi bir deva ve çay şeklinde de zührevi hastalıkları kontrol etmede değerli bir an-afrodizyak olduğunu belirtmişlerdir. 1920’li yılların sonuna doğru, A.B.D. deki tıbbi uygulamalarda adaçayı, boğaz ağrılarına karşı gargara, burkulma ve şişmelere karşı lapa olarak tavsiye edilmiştir. Hindistan’ın geleneksel Ayurvedik hekimleri Hindistan adaçayını benzer amaçlarla kullanmışlardır. Ayrıca bitkiyi hemoroit, bel soğukluğu, rahim iltihabı ve göz bozukluklarına karşı tavsiye etmişlerdir.

Adaçayı bitkisinin fark edilebilir düzeyde sahip olduğu östrojenik özellikler sayesinde menopoz dönemi gece terlemelerinin azaltılmasında, adet sancılarının azaltılmasında, adet düzensizliklerinin ve adet yokluğunun ortadan kaldırılmasında etkilidir. Kas gevşetici olarak rahim sancılarını rahatlatır. Süt salgılamasını azalttığı için bebeklerin sütten kesilmesi sürecinde kullanılabilir.

Adaçayı, içerdiği yüksek tanin nedeniyle büzücü bir özelliğe sahiptir ve çocuk ishallerinin tedavisinde kullanılabilir. Ihtiva ettiği rosmarinik asit, iltihap giderici etki gösterir. Antiseptik özelliğiyle de bağırsak enfeksiyonlarında etkilidir. Antispazmik özelliğiyle adaçayı düz kaslardaki gerilimi azaltır. Bu nedenle astım nöbetlerinde buhar banyoları olarak kullanılır ve hastanın rahatlamasını sağlar. Ayrıca fazla mukus sıvısının solunum yollarından uzaklaştırılmasına yardımcı olarak ikinci bir enfeksiyonu engeller.

Adaçayında bulunan uçucu yağlar, sindirim üzerinde uyarıcı ve gaz giderici özelliğe sahiptir. Içerdiği keskin bileşiklerle de mide salgılarının arttırılmasına, barsak hareketliliğine, safra salgısına, ve pankreas fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Çoğu yemek baharatları gibi adaçayı da sindirim sistemi kasılmalarında kasların gevşemesine yardım ederek, antispazmik bir etki yapar. Bu özellik sindirim sistemi şikayetlerinin azaltılmasındaki geleneksel rolünü gösterir. Avrupa Komisyonu sindirim güçlüğü tedavisinde adaçayının kullanımını onaylamaktadır.

Adaçayının sağladığı rahatlatıcı etki nedeniyle sinirlilik, baş dönmesi ve heyecana karşı kullanılır ve zayıflamış sinir sitemini destekler. Kolinerjik nöronların tahribatı olarak bilinen Alzheimer hastalığına karşı adaçayı bitkisinin kolinerjik aktiviteleri düzenleyici etkilerinin olduğu da tespit edilmiştir.

Işte bütün bu harikulade özellikleri nedeniyle ta Ortaçağ dünyasında Italya’daki tıp okulunda öğrencilere: “Bahçesinde adaçayı yetiştiren adam niçin ölür?” denmiş ve bu görüş bir Ingiliz Ortaçağ atasözü haline dönüşmüştü:”Uzun yaşamak isteyen adam, Mayıs’ta adaçayı tüketmeli!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder